Tekrarlayan depresif ve manik dönemlerin görüldüğü bu bozuklukta dönemsel olarak hasta çökkünlük belirtilerini gösterebilir: İlgi ve isteği azalmıştır, zevk veren uğraşılar artık ilgisini çekmemektedir. Enerjisi azalmıştır, yorgun hisseder. Çoğu zaman yalnız kalma eğilimindedir, sosyal aktivitelere katılmayı istemez. Çalışıyorsa iş performansı düşmüştür, dikkatini sürdürmekte zorlanır. Ev kadınıysa ev işlerini yapmakta, çocuklarıyla ilgilenmekte zorlanır, fiziksel ve zihinsel yorgunluk ön plandadır. Uyku ve iştah düzensizdir. Kişi geceleri uyuyamadığı gibi, aşırı uyku ihtiyacı da hissedebilir. İştah artmış ya da azalmış olabilir.
Depresyonun ileri safhalarında kişi özbakımını sağlayamayacak durumdadır, insanlarla irtibatı oldukça azalır. ‘Ölsem de kurtulsam’ söylemleri zamanla yerini ciddi intihar fikirlerine bırakabilir, kişi ölüm yolu ile ilgili detaylı ve ciddi planlar yapabilir. İki uçlu bozuklukta görülen depresyon vakalarında tamamlanmış intihar riski diğer depresyon hastalarına oranla oldukça yüksektir. İleri evrede tabloya paranoyalar ve halüsinayonlar eklenebilir.
İki uçlu bozukluk hastalarında depresif dönemler kadar manik dönemler de klinik tabloya eşlik eder: Manik dönemde ki belirti ve bulgular çökkünlük dönemindeki bulguların hemen hemen tam karşıtıdır.
Manide hasta canlı, çok hareketlidir, aşırı güvenli davranışları ve abartılı renkli giyimi dikkati çeker. Çok ağır durumlarda aşırı hızlanmanın etkisiyle kişi dağınık, yorgun ve bitkin olabilir. Kendisini iyi hatta ‘çok iyi’ hissettiğinden hasta olduğunu, doktora gitmesi gerektiğini kabul etmez.
Hastanın konuşması yüksek sesli, hızlı ve artmıştır. Düşüncedeki aşırı üretime uygun olarak konuşma bir sel gibi akar, hasta daldan dala atlar. Konuşması basınçlıdır, araya girmek bir soru sormak mümkün değildir. Neşeli veya öfkeli ama her zaman aşırı güvenli bir ses tonu vardır.
Hastada aşırı neşe, sıklıkla da öfke egemendir. Hastanın neşesi sıklıkla çevresindekilere de bulaşır. Açık saçık şakalar yapabilir. Sık görülen öfkeli küfürlü bazen de saldırgan tutumlar hasta engellendiğinde ortaya çıkar.
Dikkat, konsantrasyon oldukça azalmıştır, dikkati kolayca çelinebilir.
Hastada düşünce süreci hızlanmıştır, basınçlı konuşur, konudan konuya atlar. Tanımadığı insanlarla samimiyet kurabilir. Amaca yönelik eylemlerde artış vardır. Aşırı ders çalışma, birçok plan yapma yada büyük iş bağlantıları kurmak gibi. Kişinin özgüveni artmıştır, büyüklük sanrıları görülebilir: Kişi kendisinin evliya yada peygamber olduğunu iddia edebilir, başkalarından kötülük göreceği düşünceleri olabilir. Bununla ilişkili gerçekte var olmayan sesler duyabilir (halüsinasyon).
Riskli davranışlar gösterme eğilimi gösterebilir: Yoğun alkol madde kullanımı, süratli araç kullanma, uygunsuz cinsel ilişkiye girme, aşırı borçlanma, patolojik cömertlik gibi.
Klinik tablonun mani yada depresyon yönünde ağırlaşması hastanın işlevsellğinin bozulması, kendisine yada başkalarınna zarar verme riskini de beraberinde getirir. Böyle durumlarda hastaların bir kliniğe yatırılarak tedavi edilmeleri uygundur.
İki uçlu bozukluk, Bipolar Bozukluk yada eski tabiriyle manik Depresif Bozukluk isimleri birbiri yerine kullanılan bu bozukluk, günümüzde düzenli olarak psikiyatrik takibi yapıldığında, etkin ilaç tedavileriyle sağaltılabilmektedir. İdame tedavi alan hastalar normale yakın bir hayat sürebilmektedir.
Kaynak: Öztürk O.M., Uluşahin A. Ruh Bağlığı ve Bozuklukları, 13. Baskı, 2015